Türkiye, 2053 Hedefinde Nükleer Enerji ile 20 GW Kapasiteyi Amaçlıyor!

Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, Gülnar ilçesinde inşası sürmekte olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) alanını ziyaret etti ve burada önemli değerlendirmelerde bulundu. Çiftçi, Akkuyu NGS'nin Türkiye'nin nükleer sanayi alanında gerçekleştirdiği en büyük atılım olduğuna dikkat çekerek, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ülkemizin enerji bağımsızlığı yolunda attığı en kritik adımlardan bir tanesi. Bu proje, Cumhuriyet tarihinin en büyük ve doğrudan yatırım unvanını taşıyor. Dört ünite birden devreye girdiğinde, ülkemizin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacak potansiyele sahip." ifadelerini kullandı.

MODERN NÜKLEER REAKTÖRLER

Çiftçi, Türkiye'nin Sinop ve Trakya bölgelerinde iki yeni nükleer santral yapmayı düşündüğünü de belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2053 yılı hedefleri çerçevesinde nükleer enerji potansiyelini değerlendirirken, şunları söyledi: "2053 yılı itibarıyla karbon nötr hedefi doğrultusunda, ülkemiz nükleer enerji alanında 20 gigavatlık bir kapasite hedefi belirlemiştir. Bu hedefin yaklaşık 15 gigavatı, konvansiyonel nükleer santrallerden, yani Akkuyu ve onu takip edecek olan Sinop ile daha sonraki Trakya santrallerinden sağlanacak. Geri kalan 5 gigavatlık kapasitenin ise yeni nesil nükleer reaktörler olarak adlandırılan küçük modüler reaktörlerle elde edilmesi planlanmaktadır. Burada elde edilen deneyimlerimiz ve birikimimiz, Akkuyu NGS ile başlayarak yeni nesil reaktörlerle daha ileri bir seviyeye taşınacaktır. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde kazandığımız bilgi ve tecrübeleri, Sinop, Trakya ve küçük modüler reaktör projelerinde de uygulayacak olacağız."

Çiftçi, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin istihdam konusundaki katkılarına da dikkat çekerek, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki yerelleştirme oranı yaklaşık 10 milyar dolara ulaşmış durumda. İki binden fazla firmamız, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde yer almakta. Bu rakamlar, ülkemizin nükleer sanayi potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Elde edilen bu deneyim, nükleer endüstri alanında gelecekte ihracat yapabilme potansiyelimizi artıracaktır." diye konuştu.

Son yıllarda dünya genelinde nükleer enerjiye yönelik artan ilgiye dikkat çeken Çiftçi, ülkelerin enerji arz güvenliğini sağlama ve karbon nötr hedefleri doğrultusunda yatırım eğilimlerinin bu alana yönlendiğini vurguladı.

ENERJİ GÜVENLİĞİNE KATKISI

Çiftçi, nükleer enerjinin iklim değişikliği ile mücadeledeki hayati rolüne de vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Ülkemizin enerji arz güvenliğini ve bağımsızlığını sağlamak, yeni nesil teknolojilerin ülkemize kazandırılması açısından nükleer enerjinin taşıdığı önem bir kez daha kendini göstermektedir. Şu anda nükleer sektörde ekipman üreten yerli firmalarımızdan bazıları ihracatçı konumunda. İlk santralde kazandığımız deneyimle ile, ikinci ve üçüncü santrallerle birlikte yeni alanlarda da ihracatçı olabilme potansiyelini taşımaktayız. Bu alanda önemli bir potansiyele sahibiz ve yerli sanayicilerin nükleer endüstrideki rolünü bir kez daha vurgulamak istiyoruz."