Bu Belgeye Sahip Olanlar 100 Bin Dolar Ödeyerek Kurtulacak! Detaylar İçin Tıklayın!
ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni düzenlemesi gündemde. Trump’ın imzaladığı kararnamede, Türk vatandaşlarının da ilgi gösterdiği yüksek nitelikli işçilerin kabulünü sağlayan “H-1B” çalışma vizesinin başvuru ücreti 100 bin dolara yükseltildi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, bu projenin detayları ve kapsamı hakkında bilgilendirme yaptı.

Türkler tarafından da sıkça tercih edilen H-1B vizesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde, mühendislik, sağlık, teknoloji ve finans gibi alanlarda üniversite diplomalarına sahip yabancı işçileri istihdam etmek amacıyla, Amerikan işverenleri tarafından verilen bir izindir. ABD'deki işverenlerden iş teklifi alan Türk bireyler, bu vize sayesinde Amerika'ya giriş yapma fırsatı buluyorlar.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, yüksek nitelikli işçilerin ABD'de çalışmasını desteklemek üzere uygulamaya konulan “H-1B” vizesinde başvuru ücretinin 100 bin dolara çıkacağını açıkladı. Leavitt ayrıca, bu ödemenin tek seferlik olacağını, mevcut H-1B vize sahiplerinin yenileme süreçlerinde herhangi bir ücret talep edilmeyeceğini belirtti. Sözcü, ABD merkezli bir sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "H-1B" vizesindeki yeni başvuru ücretine dair detaylar paylaştı.

Leavitt, söz konusu 100 bin dolarlık ödemenin yıllık değil, bir defaya mahsus olduğunu vurguladı. "Şu anda H-1B vizesine sahip olan ve ülke dışındayken yeniden giriş yapmak isteyenler, bu 100 bin doları ödemeyecekler." dedi.

Ayrıca Leavitt, bu ücret düzenlemesinin sadece yeni başvuruları kapsayacağını, dolayısıyla yenilenen vizelerde 100 bin dolarlık bir ücret talep edilmeyeceğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump, yüksek nitelikli işçilerin ülkeye kazandırılması amacıyla yürütülen “H-1B” vizesi programı çerçevesinde şirketlerin başvuru ücretinin 100 bin dolara yükseltilmesini öngören bir kararnamayı 19 Eylül'de imzaladı.

Kararnamede, "H-1B" vize programının yüksek nitelikli işçilerin ABD'ye getirilmesine yönelik oluşturulduğu; ancak son yıllarda programın kötüye kullanıldığı ve bunun ülke ekonomisine ile ulusal güvenliğe olumsuz etkileri olduğu ifade edilmiştir.