Euro ve Dolar Rekor Kırdı! Türk İhracatçıları İçin Şimdi Altın Fırsat!

ABD Merkez Bankası'na (Fed) yönelik artan faiz indirim beklentileri, dolar endeksinin zayıflamasına yol açarken, bu durum avro/dolar paritesini son 4 yılın en yüksek seviyesine taşıdı. Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptığı ihracatın yaklaşık yarısını gerçekleştiren Türk ihracatçıları için bu gelişmeler avantajlar sunuyor.

ABD yönetiminin uyguladığı tarifelerin ekonomik etkilere dair belirsizlikler, başta Fed olmak üzere merkez bankalarının politikalarını sıkıştırıyor. ABD’de enflasyon, istenen seviyede yavaşlamasa da iş gücü piyasasındaki olumsuz sinyaller, Fed'in para politikalarını oluşturma yetisini zorlaştırıyor.

Fed, çarşamba günü politika faizini beklenildiği gibi 25 baz puan azaltarak yüzde 4-4,25 aralığına çekti. Açıklanan son veriler, yılın ilk yarısında ekonomik büyümenin daha yavaş bir tempoda ilerlediğini ortaya koyuyor. Buna karşın, istihdamda büyümenin yavaşladığı ve işsizlik oranının hafif bir artış göstermesine rağmen düşük kalmaya devam ettiği ifade edildi.

Piyasalarda Fed'in yıl sonuna kadar yapacağı iki faiz indirimine dair beklentiler güçlü bir şekilde devam ederken, 2026 yılında da üç faiz indirimi olacağı öngörülüyor.

Gelecekteki faiz indirim beklentileriyle birlikte doların avro, İsviçre frangı, Japon yeni, Kanada doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi, son 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Doların değer kaybı sonrası artış gösteren avro/dolar paritesi 1,1918 seviyesine ulaştı ve bu, Haziran 2021'den bu yana en yüksek değer.

İHRACATÇILAR İÇİN YENİ FIRSATLAR

Sektör temsilcileri, yeni parite seviyelerinin Türkiye'nin ihracatçıları üzerindeki etkilerini değerlendirirken, İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Koordinatör Başkanı ve İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan, Avrupa'nın Türkiye'nin en büyük ticari ortağı olmayı sürdürdüğünü dile getirdi. Avro/dolar paritesindeki son yükselişlerin, Türk ihracatçıları için önemli faydalar sağladığını ifade etti.

Haziran 2021'den beri kaydedilen en yüksek değer, özellikle avro cinsinden sözleşme yapan firmaların rekabet gücünü artırıcı bir nitelik taşıdığını aktaran Özkan, "Avronun dolar karşısında güçlenmesi, Avrupa’ya ihracat yapan sektörlerimiz için doğrudan gelir artışı anlamı taşıyor. Bu durum Türk ihracatçısının fiyat baskısını azaltırken, maliyet artışlarını dengeleme kapasitesini de artırıyor. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörlerimiz, tasarım odaklı ve katma değerli üretim yöntemleriyle Avrupa pazarında sağlam bir yer ediniyor." dedi. Özkan, global gelişmelerin de döviz kurları kadar önemli olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti:

"Bu günkü dünya ticaretinde jeopolitik riskler, tedarik zincirindeki kırılganlıklar ve sürdürülebilirlik kriterleri büyük önem taşıyor. Türk ihracatçısı, sadece döviz dalgalanmalarından değil, aynı zamanda kalite, hızlı teslimat, esnek üretim ve çevre dostu çözümlerle de rekabet avantajı sağlıyor. Böylece paritedeki olumlu gelişmeler, avantajlarımızı artırırken, asıl farkı sağlamak için stratejik adaptasyon ve uzun vadeli vizyonumuzu ortaya koyuyoruz. Küresel eğilimlerle uyumlu hareket eden, dijital inovasyonlara yatırım yapan, karbon ayak izini azaltan ve markalaşmaya odaklanan şirketlerimiz Avrupa pazarında güçlenmeye devam edecek. İhracatımız için fırsatlar artıyor. Euro’nun değer kazanması bu süreçleri hızlandırıyor. Biz de Birlik olarak, üyelerimizi bu küresel dönüşümde desteklemeye ve Türkiye’nin ihracat hedeflerini gerçekleştirmeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz."

TÜRK İHRACATININ REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAKTA

Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği (GYHİB) Başkanı Cem Seven, Euro'nun dolara karşı değer kazanmasının, özellikle Avrupa pazarına yoğun şekilde ihracat yapan Türk firmaları açısından önemli faydalar sağladığını ifade etti.

AB'nin, Türkiye’nin en büyük ve en istikrarlı ihracat pazarı olduğunu belirten Seven, avronun dolar karşısında güç kazanmasının Türk ihracatçısının rekabet kapasitesini artırmakta ve ihracat gelirlerinin Türk lirasına dönüşmesini olumlu şekilde etkilediğini vurguladı.

Seven, ayrıca küresel ölçekte dalgalanan enerji fiyatları, navlun maliyetleri, finansmana erişim zorlukları ve jeopolitik risklerin ihracatçılar için büyük öneme sahip olduğunu belirterek şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bu nedenle, paritedeki olumlu etkinin kalıcı ve sürdürülebilir hale gelmesi için makro ekonomik istikrarın sağlanması, ihracatı destekleyen finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve dış pazarlardaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesinin önemi büyüktür. Şu anda, gemi, yat ve hizmetleri sektöründe Türkiye, güçlü üretim kapasitesi, yüksek kaliteli ürünleri ve satış sonrası hizmetleriyle küresel ölçekte önemli bir oyuncudur. Avrupa'da canlı bir talep ortamının olduğu ve paritenin ihracatçıların lehine geliştiği bu dönem, Türkiye'nin ihracatındaki ivmeyi devam ettirmesi sürecinde fırsatların doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine tümüyle inanıyoruz."